Süper Lig’in ikinci haftasını da tamamladık. Bu hafta takımımız ilk puanını sahasında aldı. Ligde ilk haftalarda özellikle bir puanın çok değerli olduğunu söylemek gerekir. Özellikle sezon içerisinde ilk yarıda toplanan puanların avantajını ikinci yarıda görebiliyoruz. Yeni Malatyaspor’u mevki mevki değerlendirmek için transfer döneminin bitmesini bekleyeceğiz gibi duruyor. Genel anlamda ilk hafta ve ikinci haftaya bakıldığında topu ayağında tutan, pas yüzdeleri maç içerisinde rakibine karşı üstün olan, orta sahada özellikle 6 ve 8 numaralı pozisyonlardaki oyuncularının rakiplere göre maç içerisinde daha iyi görünmesini takımın iyileri diye sayabilirim.
İstatistiksel anlamda bu hafta kaleye 14 şut çeken sadece 1 şutu kaleyi bulan bir Yeni Malatyaspor görüyoruz. Toplam yapılan ortaya baktığımızda ise 16 ortanın 7’si isabetli. İşte Yeni Malatyaspor’un sorunu da burada başlıyor. İstatistikleri kalem kalem yazabilirim ama yapılan orta ve isabetli orta maçın ve diğer maçların nasıl gideceğinin göstergesi diye düşünüyorum. Bir takım 7 isabetli orta yapıp maçtaki tek golünü penaltıdan atıyorsa eksik olanın neresi olduğunu görmemek için akıl sağlığını yitirmek gerekir. Geçtiğimiz sezonun özellikle son haftalarına baktığımızda olan sorun halen devam ediyor. Yeni Malatyaspor gol a-t-a-m-ı-y-o-r… Bunu sağır sultan bile biliyor artık. Bu saatten sonra eğer Tetteh takıma adapte olamazsa ki eğer Tetteh’te daha önceki takımlarından izlediğimiz performansıyla katılmazsa yine hayaller Paris, gerçekler Umut Bulut olur. Çok açık ve net bize iki hafta gösterdi ki stoper eksiğimiz biliniyor ama bir şekilde tolere edebiliyoruz, ancak gol bölgesini tolere edemiyoruz. Kariyerine eminim ki kimse birşey diyemez ama bence artık Umut Bulut’un kendine takım bulması gerekiyor ve transfer listesine bir yeni forvet transferi daha eklenmesi gerekiyor. Yani sahada Umut Bulut’u izleyince çıldırmamak elde değil. Umut için ‘Gol Nedir? Gol Nasıl Atılır? ‘ dersi vermek gerektiğini düşünüyorum. Evet takımda eksik olan, hazır olmayan oyuncular var. Bu bariz bir şekilde görülüyor. Hatta kadro açıklanınca maçtan önce Hamza hoca neden Zuqui ve Lukoki’yi ilk on birde başlatmamış diye söylendim. Ancak oyuna girdikten sonra bu iki oyuncu gördüm ki gerçekten daha hazır değiller. Bu hazır olmama durumu ise Umut için geçerli değil. Umut bu sene değil geçen sene geldiğinde de zaten hazır değildi ve halen hazır olmaya niyeti yok. Bence hazırda olamayacak. Bunun için Umut’un emeklerine teşekkür edip nasıl Mustafa Akbaş’a kulüp bul denildiyse Umut içinde kulüp bul cümlesi kullanılmalı. Takım olarak herşeyi yapabilirsiniz. Pas yüzdeniz, orta isabet oranınız, topla oynama yüzdesi yani ne kadar istatistik varsa iyi olabilir ama gol atamıyorsanız bu istatistikler sadece yazıda kalır. Geçen hafta yazmıştım yine tekrarlayacağım; rakipten fazla gol atıyorsanız size 3 puan veriyorlar. Eğer atamıyorsanız bir puana razı olursunuz, hiç atamıyorsanız elinize sağlık denir ve hafta biter. Sayın Başkan Adil Gevrek stoper transferi ve orta saha transferi yapacağını belirtmişti. Bence bu bölgelere forvet transferini de eklemesi gerekir. Sadece 40 hafta lig maçları Tetteh ve Jetmil Topalli ile gitmez. Umut’u zaten saymıyorum ki bu lig Umut Bulut ile hiç bitmez…
Trabzonspor maçına değinmeden olmaz. Trabzonspor geçen seneki takım performansından çok ama çok uzak. Geçtiğimiz sezonun şampiyonluk hüsranını üzerinden atamadığı belli. Bunun üzerine de geçtiğimiz sezonun en iyi isimleri Sörloth, Sosa, Novak gibi isimlerin takımdan ayrılması gol yollarını baya etkilemiş durumda. Hem Beşiktaş hem de Denizlispor maçlarını takip ettim. Eğer Yeni Malatyaspor orta saha üstünlüğünü elinde tutar ve kanatları daha çok kullanırsa maçtan puan ve puanlarla döneriz. Bizim yaşadığımız gol sorununu Trabzonspor’da yaşıyor ancak bireysel anlamda bizden daha iyi ayakları olduğunu söylemek yanlış olmaz herhade. Bunun için gol atabilecek pozisyonu ve imkanı bizden daha fazla. Yeni Malayaspor’un deplasmanda bulduğu pozisyonları gol yapması gerekiyor ki bunun ilacıda Umut Bulut değil… İnşallah çok ümit bağladığımız Tetteh bu hafta oynar…
YEŞİLYURT İÇİN SEZON HAYIRLI OLSUN
Malatya’da bu hafta iki temsilcimizin maçı da içerideydi. Pazar günü Yeşilyurt Belediyespor’da sezona merhaba dedi. Sezonu inşallah istedikleri yerde tamamlarlar. Bu hafta Payas maçında aldıkları bir puan ilk maç için iyiydi diyebilirim. Sıfırdan oluşan bir takım sezonu nasıl geçirir bize biraz doneler verdi. Öncelikle standart bir şekilde kamp yapan bir takım Yeşilyurt Belediyespor. Önce Malaya’da toplandı, sonrasında Kızılcıhamam ve daha sonra Bolu kampları… Gerçekten verimli bir dönem geçirdiler. Yönetim transferleri hemen hemen Bolu kampında tamamını buluşturdu ve Alattin hocaya takımı teslim ettim. Payas maçının ilk yarısını açıkcası beğendiğimi söyleyemem. Bence ilk yarıda sahada olan kadro yapılanmasıyla Yeşilyurt Belediyespor bir daha maçlara çıkmasın. Ancak ikinci yarıda yapılan değişikliklerle takımın bir hayli dirençli oynadığını söylemek istiyorum. Özellikle pozisyonlara giren, rakip karşısında daha bilinçli ataklar yapan bir takım gördük ikinci yarıda. Halil Çelik gibi tecrübeli bir ismin oyuna girmesi kanatlardan gelen bir Yeşilyurt Belediye takımı bizlere izletti ki gol de Halil’in bölgesinde hazırlanan kısa paslarla gelişen atak sonrasında geldi. İkinci yarıda oyuna giren Fatih Ergen’i de çok beğendim. Bence ilk on birin vazgeçilmez oyuncusu olmalı. Allah sakalık vermesin. Kaptan’ı saymadan olmaz. Takımın şuanda en hazır oyuncu Erhan. Geçtiğimiz yıllarda da verilen görevi fazlasıyla yapardı ancak bu sene sanki oyununun üzerine daha da katmış. Bir kaç oyuncu dışında takım henüz hazır değil. Kaleci Mustafa kalede güven veriyor. Ancak tehlikeli diyebileceğimiz pozisyonlar bu maçta yaşanmadı. Bu anlamda değerlendirmek için erken. Penaltıda doğru yeri tahmin etti ama olmadı. İnşallah bir kaç hafta sonra takımın birlikte oynama özelliği artınca güzel sonuçlar alınır.